Mon – Sat 9:00 to 19:00, Sunday- CLOSED

+(90) 216 461 70 04

info@ozeldental.com

Your Curiosities

+ - DO MY GOODS BLEED WHEN I BRUSH MY TEETH? IS THIS SITUATION IMPORTANT?

Gingival bleeding is the most important indicator of gingivitis. A dentist should definitely be consulted.

+ - DİŞETLERİMDEKİ KANAMA İÇİN DİŞ MACUNUMU DEĞİŞTİRSEM YA DA GARGARA KULLANSAM GEÇER Mİ?

Dişeti iltihabının şiddetine göre diş hekimi tarafından uygulanacak olan tedavinin ardından, hekiminizin önerisi doğrultusunda macun ve gargara kullanabilirsiniz. Ancak, tek başına bu ürünler dişeti kanamasını önlemez.

+ - Bana implant yapılabilir mi?

Günümüz diş hekimliğinde implant cerrahisinin uygulama alanları oldukça artmıştır. "Bana implant yapılamıyor" demeden önce mutlaka detaylı muayene olmalısınız.

+ - İmplant sağlıklı mıdır?

Günümüzde, diş kayıplarının olduğu vakaların çoğunda diş implantı tedavisi diğer tedavi alternatiflerine göre en çok tercih ettiğimiz tedavi alternatifi olmuşlardır. Diş implantları, bugün ve yakın gelecekte diş tedavi yöntemi olarak üzerine en çok konuşacağımız ve çalışacağımız tedavi şekli olarak karşımızda durmaktadır. Dogru tanı ve teşhis, yeterli bilgi ve tecrübe, uygun koşullar, gerekli tüm ekip ve ekipman, hepsi bir araya geldiğinde diş implantı tedavisi çok iyi ve başarılı sonuçlar vermektedir. Doğru tanı ve teşhis kapsamında, implant adayı bireyin çene kemiği ve anatomik komşuluklarının uygunluğunun yanı sıra, bireyin sistemik durumu, günlük alışkanlıkları ve ağız hijyeni gibi koşulların da uygun olması beklenmektedir.

+ - Diyabet hastasıyım ,bana implant yapılabilir?

Diabet hastalarında cerrahi öncesinde, bakılacak ilk parametre HbA1c testinin değerleridir. Eğer bu değerler kabul edilebilir sınırlar içinde ise, implant cerrahisi için ağız içi muayene yapılabilir. Ağız içi muayenede dikkat edilmesi gereken ilk şey iltihap varlığıdır. Diş kayıpları sonrasında ağız içinde hala iltihap varsa ya da ağız hijyeni yetersiz ise, zaten iyileşme kapasitesi düşük olan bir diabet hastasına implant yapmak doğru olmayacaktır. Dişlerini kaybetmesine sebep olan faktör, implantlarını da kaybetmesine sebep olacaktır.

Diabet hastalarında sistemik kontrol ve ağız içerisinde sterilizasyon ve sağlık sağlandıktan sonra, operasyona karar verilebilir. Operasyon sırasında, implantların uzun dönem stabilitesine katkı sağlamak amacıyla hastanın kendi kanından elde edilen ve büyüme faktörleri içeren PRF (trombositten zengin fibrin) uygulamalarından da cerrahi sırasında faydalanabiliriz.

2009 yılında yapılan bir çalışmada tip 2 diyabeti olan hastaların kemik yoğunluğu ve kırık oluşumu açısından diyabeti olmayan hastalardan farkı olmadığı gösterilmiştir

+ - İMPLANT SONRASI DİŞLERİMİ NE ZAMAN FIRÇALAYABİLİRİM?

Cerrahi operasyonun yapıldığı gün dikişli bölgelere dikkat ederek diş fırçalanmalıdır.

+ - İMPLANT UYGULANDIKTAN NE KADAR SÜRE SONRA YEMEK YİYEBİLİRİM?

Cerrahi sonrası anestezinin etkisi geçtikten sonra yemek yenilebilir. Bu süre yaklaşık 2-3 saattir.

+ - İMPLANT SONRASI YÜZÜMDE MORARMA YA DA ŞİŞME OLUR MU?

Cerrahi sonrası oluşan şişlikler operasyonun sahasının büyüklüğüne göre değişiklik gösterir. Genellikle cerrahinin süresine, kişinin doku hassasiyetine göre değişiklik gösterir. Genellikle önemli bir şişlik olmaz. Morarma çok nadir görülebilir.

+ - DİŞLERİMİ GECELERİ SIKIYORUM SABAH UYANDIĞIMDA ÇENEMDE UYUŞUKLUK OLUYOR? TEDAVİSİ VAR MI?

Diş sıkmayı engelleyen gece plakları kullanılabilir. Bazı durumlarda çiğneme kaslarına yapılan botoks uygulamaları da etkilidir.

+ - GÖMÜLÜ 20LİK DİŞİM ÇEKİLDİ YÜZÜMDE MORARMA YA DA ŞİŞME OLUR MU?

Her 20 yaş cerrahisi aynı şekilde yapılmadığı gibi iyileşme süresinde de değişiklikler olabilir. Tamamen kemik ile örtülü 20 yaş cerrahilerinde birkaç gün şişlik ve ağız açmada güçlük olabilir. Morarma çok nadir görülebilen bir komplikasyondur.

+ - 20LİK DİŞLERİN HEPSİ ÇEKİLMELİ Mİ? ÇEKİLMEZSE VÜCUDA BİR ZARARI VAR MI?

20’lik dişin çekim kararı muayene ile verilebilir. Normal bir şekilde sürmüş ve fonksiyonda olan 20 yaş dişlerinin çekimi eğer o bölgeler temizlenebiliyorsa gerekli değildir. Ancak tam sürmemiş 20 yaş dişleri komşu dişlere zarar verebilir ya da ağzın genel durumunu olumsuz etkileyebilir. Bu durumda dişin çekimine karar verilebilir.

+ - Ortodontik tedavi öncesi 20 yaş dişleri çekilmeli mi?

Ortodontik tedavi öncesinde, hiç bir problem yaratmamış olsa bile, 20 yaş dişlerinizle vedalaşmanız gerekebilir.

+ - İltihaplı diş çekilir mi?

Diş çekimi yapılırken, ilgili çekim bölgesinde mutlaka tam bir anestezi sağlanmış olması gerekir. Akut itihap varlığında, anestezik maddenin dağılımı doku içerisinde zor olacağından, tam bir anestezi sağlanamaz. Ayrıca diş çekimi sonrasında damarlar, tam steril olması mümkün olmayan ağız ortamına açılır ve tükürük ile kaynaşırlar. Böyle bir durumda, var olan akut iltihap, kan elemanları ile etkileşime geçerek, baş boyun bölgesinde, çok önemli damar sinir paketlerine komşuluk eden, diş çekim bölgesinden vücuda dağılabilir.

Diş çekimi öncesinde ve sonrasında antibiyotik kullanımı gerektiren diğer bir sebep de hastanın sistemik durumu ve kullandığı ilaçlardır.

Çeşitli dental işlemler sırasında meydana gelen bakteremi (bakterilerin kan yolu ile vücuda dağılması) ile oluşabilecek en önemli komplikasyon infektif endokardittir. İnfektif endokardit kalbin iç zarının, kapaklarının veya damarlarının enfeksiyonudur ve hayatı tehdit eden önemli bir hastalıktır. Zamanında müdahale edilirse ilk geçirilen endokarditin iyileşme şansı %100 iken, geç teşhis edilen durumlarda ölüm riski yüksektir. Günümüzde bile, ileri antimikrobiyal tedavilerin gelişmesine rağmen bu infeksiyonun meydana gelmesi durumunda ortaya çıkan ölüm oranı halen önemini korumaktadır.

Bu tarz riskleri göz önünde bulundurarak, akut iltihap varlığında diş çekimlerini ertelemek gerekir. Akut iltihabın dağılmasına yardımcı olmak ve infektik endokardit riskini ortadan kaldırmak için, profilaksi amaçlı bir reçete yazılmalıdır. Çekim bölgesinde akut iltihabı olan her bireyde, bu tarz komplikasyonlar gelişecek diye bir durum yoktur. Önemli olan infektif endokardit dediğimiz durumun gelişmesi açısından yüksek risk grubunda olan hastalıkları bilmek ve önlem almaktır. Örneğin prostetik kalp kapağı taşıyan hastalar, ya da kalp hastalığı olan çocuklar, kanamalı herhangi bir dental işlem öncesinde, akut iltihap olsun ya da olmasın mutlaka antibiyotik kullanmalıdırlar.

Herhangi bir diş tedavisi için, doktorunuza başvurduğunuzda, size verilen genel sağlığınızla ilgili bilgi formunu eksiksiz doldurmak, olası en küçük bir komplikasyon için diş doktorunuzun gerekli önlemleri almasına yetecektir.

+ - Sigaranın ağız diş sağlığına etkisi nedir?

Dünyada her 6 saniyede 1 kişi tütün tüketimi sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Sigara kullanımı sonucu, ağız içinde sağlık, estetik ve tat alma duyularında problemler olmasının yanında ağız kanserlerinin %75 sebebi de sigaradır.

+ - SİGARA İÇİYORUM DİŞİMDE RENKLENMELER OLUYOR BUNLAR DÜZELTİLEBİLİR Mİ?

Diştaşı temizliği ile sigaranın sebep olduğu renklenmelerin çoğu temizlenebilir.

+ - Hamilelikte dişlerimiz neden zarar görüyor, diş etlerimiz neden kanıyor?

Ağız ve diş sağlığının yaşam boyu sürdürülebilmesi için, ideal bir ağız hijyeni yeterli olurken, kadınlarda belirli dönemlerde maalesef bu yeterli olmamaktadır. Puberte, hamilelik, menstruasyon, emzirme ve menapoz gibi hormon dengelerinin değiştiği bu dönemlerde kadınların ağız hijyenine ekstra özen göstermeleri gerekmektedir.

1-Hamilelikte değişen hormonal yapı, diş etlerini etkiler ve enfeksiyona yatkın olmasına sebep olur. Diş ve dişetlerinde hiçbir problemi olmayan bir anne adayında bile problemler başlayabilir. Hamileliğin erken döneminde dişetlerinde şişlikler, kızarıklıklar görülebilir. İltihaplı dişeti hassas ve kanamalıdır. Mevcut diş eti sorunu varsa bu durum, hamilelikte daha belirgin hale gelir. Çünkü günlük düzenli ağız hijyenini sağlamayan ve diş eti iltihabı ve çürüklere sebep olan bir durum varsa, hamilelikte bu tablo daha ciddi boyutlara ulaşabilir.

2- Hamilelik döneminde vücuttaki hormonal dengenin bozulması dişlerin çabuk çürümesine uygun bir ortam yaratır. Dişetlerinde iltihap belirtilerinin ortaya çıkmasıyla birlikte kanayan ve hacmi artan dişeti, dişlerin fırçalama sırasında tam olarak temizlenmesini engeller. Fırçalama sırasında görülen kanama, yanlış fırçalama sebebiyle olduğu algısı yaratır ve anne adayı diş fırçalamaktan kaçınır. İşte tüm bunlar dişetinde görülen belirtilerin kısır bir döngü içinde artmasına sebep olur. Hormonal dengenin bozulmasıyla birlikte dişetlerinde hacim artışı, kırmızılık ve kanamalar görülür. Ağız hijyen eksikliği ile birlikte plak ve bakteri birikimi artar. Çürük başlangıçları ve var olan çürüklerin ilerlemesiyle birlikte diş tedavi gereksinimi ortaya çıkar.

 Hamileyken diş röntgenGerekiyorsa diş röntgen filmleri çekilerek de tedavi desteklenmelidir. Diş tedavisi ile ilgili röntgen çekildiğinde, anne karnındaki bebeğin diş röntgen filminden dolayı zarar görme ihtimali çok düşüktür. Amerikan Aile Hekimliği Akademisi, hamilelikte çekilen diş röntgen filmlerini “güvenli” olarak sınıflamaktadır. Yapılan araştırmalara göre ağız içinden çekilen 21 adet röntgen filmi sonucu, anne karnındaki bebeğe ulaşan radyasyon dozu, anne adayının doğadan güneş ışınları vb. ile 3 günde aldığı dozdan daha az olduğu belirtilmiştir. Bu kadar düşük bir dozun anne karnındaki bebeğe kalıcı hasar vermesi ve ileride kansere yol açma ihtimali yok denecek kadar düşük bir olasılıktır.

Yapılan ağız içi muayene sonucu, bir anne adayının diş tedavisi ve röntgen ihtiyacı var ise, yüksek ihtimalle dişlerinde ya da dişetlerinde iltihabi bir durum vardır. Bu iltihabi durumun, anne karnındaki bebeğe çok daha fazla zarar verebileceği ihtimali göz önünde bulundurularak, tedavi için röntgen gerekiyorsa çekilmelidir. Fakat her türlü önlemi almak adına, mutlaka, kurşun yelek, karın bölgesini örtecek şekilde giydirilmelidir.

+ - HAMİLEYİM DİŞLERİMİ FIRÇALADIĞIMDA DİŞETLERİMDE KANAMA OLUYOR? BU DURUM NORMAL Mİ?

Hamilelikte dişeti iltihabı şiddetlenir. Mutlaka bir doktora danışılması gerekir. Bu durum gebelik boyunca gittikçe şiddetlenebilir. Basit temizlik işlemleri ile kontrol altında tutulabilir.

+ - HAMİLEYİM DİŞ TEDAVİSİ YAPTIRABİLİR MİYİM?

Riskli olmayan tedaviler özellikle ikinci trimesterde (4.- 6.aylar) yapılabilir.

+ - DİŞ İPİ DİŞLERİME ZARAR VERİR Mİ?

Diş ipi doğru kullanıldığı sürece zarar değil, fayda sağlar.

+ - DİŞ İPİNİ DİŞLERİMİ FIRÇALADIKTAN SONRA KULLANINCA KANAMA OLUYOR? BU DURUM NORMAL Mİ?

Dişipi kullanırken oluşan kanama o bölgelerin iyi temizlenmediği durumlarda görülür ve iltihabın göstergesidir.

+ - Ağız kokusu neden olur ? Tedavisi nedir?

apılan araştırmalar kötü ağız kokusunun, büyük oranda (%85) ağız içindeki bir problemden kaynaklandığını göstermiştir. Bunun da büyük bir kısmını diş ve diş eti problemleri oluşturur. Plaklar ve diş taşları kötü ağız kokusuna neden olabilen durumlar arasında sayılır. Bunun yanında, bazı insanlarda nedeni bilinmeyen bir şekilde dilin üzeri bir tabakayla kaplanmaktadır. Bu tabakada bulunan ve özellikle sülfür bileşikleri oluşturan bakterilerin de ağız kokusu yaptığı düşünülür. Bu sorunun giderilmesi için dilin mekanik olarak temizlenmesi gerekir.

+ - Çocuğumun dişi kırıldı ne yapmalıyım?

Çocuklarda görülen diş sorunlarından biri de travmaya bağlı oluşan diş kırıklarıdır. Oldukça hareketli oldukları bu dönemde, düşme ve çarpmalara bağlı olarak dişlerde kırık veya lüksasyonlar (dişte sallanma-yükselme-hareketlilik) sıklıkla görülebilmektedir. Bu gibi durumlarda diş doktorunuzdan mutlaka yardım almanızı tavsiye ederim.

Süt dişleri ve daimi dişlerin aynı dönemde ağız içinde bulunduğu bu dönemler, karışık dişlenme dönemi olarak isimlendirilir. Karışık dişlenme döneminde çene kemikleri ve dişler oldukça aktiftir ve büyüme paternine ayak uydurmaya çalışırlar. Fakat artık özgürlüğünü ilan etmiş olan çocuğunuz da oldukça aktiftir ve dişlerine istemeden de olsa zarar verebilir. Diş sürmelerinde farklılıklar, çürükler, kırıklar, diş gıcırdatma, çapraşıklıklar, erken süt dişi çekimleri gibi faktörler çocuğunuzun ömür boyu kullanacağı daimi dişlerinin kaderini belirleyecektir.

+ - Çocuğumun daimi dişi çıktı, ne yapmalıyım?

  1. Varsa tıbbi eldiven giyin.
  2. Çocuğu düzgün şekilde konumlandırın.
  3. Kanamayı kontrol edin.
  4. Dişi bulmaya çalışın. Dişi bulursanız köklerinden tutmayın. Diş kirliyse, suyla hafifçe durulayın. Dişi fırçalamayın veya antiseptik kullanmayın.
  5. Kalıcı diş ise dişi tekrar takın. Süt dişini tekrar takmayın.
  6. Dişi nazikçe doğru pozisyonda yuvaya geri yerleştirin.
  7. Başparmağınızla dişe kuron bitişik dişle aynı hizaya gelene kadar bastırın.
  8. Dişçiye gelene kadar dişin sabitlenmesi için çocuğa bir gazlı bez veya bez parçası ısırmasını sağlayın.
  9. Dişi yerine yerleştiremiyorsanız, sütü veya çocuğun tükürüğü içinde taşıyarak veya dişi ıslak bir bezle sararak dişi nemli tutun. Aşağıdaki seçeneklere bakın.
  10. Çocuğun mümkün olan en kısa sürede diş bakımına ihtiyacı vardır. En iyi sonuç için çocuk, olaydan sonraki 1 saat içinde diş hekimini görmelidir.

+ - Dişçiden çok korkuyorum, Diş tedavimi genel anestezi veya sedasyon ile yaptırabilir miyim?

En iyisi korkunun asıl kaynağını bulup tedavi etmektir. Ancak diş tedavilerinde acil durumlar ortaya çıkabilir ve duygusal korku halinin düzeltilmesi uzun zaman alabilir. Bu gibi durumlarda bilinçli sedasyon, hastanın diş tedavilerinin rahat bir şekilde yapılabilmesini sağlar. Bilinçli sedasyon uygulanan hasta işlem sırasında tamamen korku ve kaygıdan arındırılmış olarak dişçi koltuğuna rahatça oturur. Bizi duyar ve söylediklerimize tepki verir. Ağzını açma, yutma, nefes alma gibi hareketleri yardımsız kolaylıkla yapabilir. Böylece hiç acele etmeden rahat ve güvenli bir ortamda tedavilerimizi tamamlayabiliriz. Ameliyat bittiğinde hasta işlemle ilgili hiçbir şey hatırlamayacaktır. Bu şartlar altında tedavi tamamlandığı için hasta bile mutlu olacaktır.

Korku düzeyi veya tedavinin gerekli olup olmadığına, bireyin yaşam kalitesini etkileme derecesine göre karar verilebilir.

+ - Porselen dişlerin ömrü ne kadardır?

Eksik ya da kötü görünümleri olan dişlerinizi, daha güzel sağlıklı bir hale getirebilmek için porselen kuron ya da köprülerden faydalanıyoruz. Buna kendi doğal dişlerimiz de dahil olmak üzere, bir ömür boyun, hiç sorun çıkarmadan günde 24 saat kullanmayı beklemek biraz hayalperestlik olur. Şöyle ki ağız içi dokular sadece yemek yerken fonksiyon görmüyor. Ağız içinde sürekli olarak aktiviteye sebep olan tükürük, bütün gün 7/24 ağız içi dokuları yoruyor. Saf su bile durduğu kabın içinde değişikliklere sebep oluyorken, içeriğinde birçok enzim bulunduran tükürük de dişler veya varsa porselen kuron/köprüler üzerinde yorgunluğa sebep olabilir. Bu yorgunluk, uzun zaman sonunda, dişlerde veya porselen kuron/köprülerin üzerinde çatlaklara veya kırılmalara sebep olabilir. Porselen üzerinde oluşan çatlaklarda lekeler ve birikimler olurken, kırık bölgelerde çürük ilerlemesi ve dişeti problemleri de artacaktır. Ağız içinde temizlenemeyen bölge, kötü koku ve kötü görüntüyü de beraberinde getirecektir.

Porselen kuron/köprünün ömrünü kısaltan bir faktör de vücudumuzun biyolojik saatidir. Ömrümüzden geçen her bir sene, saçımızda, yanaklarımızda ya da dudaklarımızda bile kendini belli ediyor ise, ağız içi dokularda da zamana bağlı değişiklikler olması mümkündür. Porselen ile ilgili herhangi bir problem olmasa bile, porselene destek olan alttaki dişte ya da dişetinde değişiklikler olması çok doğaldır. Zaman içinde dişeti çekilmeleri olabilir, alttaki dişte çürükler olabilir. Dişeti çekilmesi olduğu zaman, porselenin kenarı ile dişeti arasında yemek birikebilir. Bu bölge temizlemesi zor bir bölge ise çürük olma ihtimali kaçınılmazdır. Sonuçta kötü koku ve hassasiyet ile birlikte porselenin değiştirilme zamanı gelmiş demektir. Yanlış fırçalama ya da yetersiz ağız hijyeni sonucu da çok yeni yapılmış bir porselen kuron/köprüde, dişeti uyumsuzlukları görülebilir. Ağızda kötü koku var ise, mutlaka iyi temizlenemeyen bir bölge sonucu bakteri oluşumu vardır. Kötü kokuya sebep olan faktör tespit edilmeli ve tedavi edilmelidir.

Porselen kuron ya da köprü yapıldığında, eskisine göre daha fazla temizlemeye ihtiyaç vardır. Ne de olsa ağız içi dokulara yabancı bir maddedir ve hiçbir madde doğalın yerini tutamaz. Dolayısıyla bu bölgelerin hijyenine ekstra dikkat etmek gerekir. Ara yüz fırçaları ve köprü altı için özel üretilmiş diş iplerinden faydalanmak, porselen kuron ve köprülerin ömrünü uzatacaktır. Rutin olarak 6 ayda bir diş hekimi kontrolüne gitmek, problemlerin erken safhada çözülmesi açısından da faydalı olacaktır.

+ - Florürün diş sağlığına etkisi nedir?

Hepimizin bildiği gibi florür kullanımının diş çürükleri açısından koruyucu etkisi vardır. Ancak bunun aksine flor alımı yetersiz olsa bile ağız hijyenine ve sağlıklı beslenmeye dikkat edilirse diş çürüğü oluşmayabilir. Dolayısıyla florür eksikliğinin diş çürüğü oluşumuna neden olduğunu söylemek yanlış olur. Ancak kontrollü flor alımı ile diş çürüğü riskini minimuma indirebilir hatta tamamen ortadan kaldırabiliriz. Kontrollü florür alımı diyorum çünkü florürün aşırı kullanımı dişlere ve insan vücuduna zarar verebilir.

Deniz suyunda florür bulunması nedeniyle balık ve diğer deniz ürünleri florür açısından zengin besinlerdir. Çay, bitkilerde en yüksek florür miktarına sahiptir. Bir fincan çay 0.10-0.12 mg flor alımı sağlar. Et, sakatat, elma, ıspanak, yumurta, tavuk eti, pirinç ve yulafta da florür bulunur.

Amerika Birleşik Devletleri'nde FDA (Gıda ve İlaç Dairesi), sistemik florür uygulamasını profilaksi için sistemik florür kullanımının vücutta birikime neden olduğu gözlendiğinden onaylamamaktadır. Bunun nedeni ise florürün vücut için vazgeçilmez bir element olmamasıdır. Eksikliğinde hastalık oluşmaz. Fakat fazla alındığında vücutta birikime neden olur. Aslında, floroz adı verilen bir durum başlar. Aşırı florür alımına bağlı akut ve kalıcı flor zehirlenmesi çocuklarda kusma, gastrointestinal problemler ve hatta zeka geriliği ile sonuçlanabilir. İlk başlarda içme suyuna belirli oranlarda flor eklenmesi uygun görülse de tüketilen sebze, meyve, et ve balık ürünlerinden kontrolsüz florür alınması nedeniyle içme suyuna flor eklenmesi durdurulmuştur. Bugün piyasada satılan içme suları, 0.025 ila 0.08 mg arasında değişen bir florür içeriğine sahiptir. Florozis oluşumu için günlük 2 mg ve daha fazla florür alımı yeterlidir.

+ - Diş gıcırdatma ve diş sıkma problemim olduğunu nasıl anlayabilirim?

Dişlerimizi sıkmanın veya gıcırdatmanın belki de psikolojik olarak faydalı olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak diş ve çene sistemine, baş ve boyun bölgesine zararları saymakla bitmez. Baş ve boyun ağrıları, sırt ağrıları, çene eklemlerinde ağrılar, kulak önü ağrıları ve baş ağrıları diş sıkma veya gıcırdatmanın neden olduğu yineleme bozukluğudur. Migrenin en önemli nedenlerinden biri olduğu bilinmektedir. İlerlemiş vakalarda diş sıkma veya gıcırdatma aktivitesinin fazla olduğu durumlarda diş yüzeylerinde ciddi aşınmalar ve diş boylarında kısalma gözlenir. Diş boyları kısaldığında birey çeneleri daha fazla kapatır ve eski bir yüz görünümü ortaya çıkar. Dişlerde oluşan aşınmalar nedeniyle aşırı duyarlılık başlar. Diş minelerinde çatlaklar ve kırıklar oluşabilir. Aşırı kuvvet uygulandığından diş eti çekilmesi, dişler ile çene kemiği arasındaki bağların zarar görmesi sonucu dişlerin gevşemesine neden olabilir. Temporomandibular eklemin hasar gördüğü durumlarda çene kilitlenmesi, ağız açıklığında azalma ve ağzı açarken ağrı olabilir. Bu tür şikayetlerde genellikle önce kulak burun boğaz hekimlerine başvurulur. Bu bölümde yapılan muayene ve tetkikler sonucunda kulak, burun ve boğazda herhangi bir problem olmadığı tespit edilirse hasta diş hekimine yönlendirilir. Fakat yukarıda bahsettiğim gibi şikayetleriniz varsa, diş sıkma veya gıcırdatma hastası olduğunuzdan şüpheleniyorsanız mutlaka diş hekiminize gitmelisiniz. Diş sıkma veya gıcırdatma hastası diyorum çünkü bu alışkanlıklar yinelemede “sıkma & bruksizm” olarak geçiyor ve tedavi edilmesi gerekiyor.

+ - Süt dişlerini tedavi ettirmezsek ne olur?

Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri; ağızda kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve estetik bakımdan hoş olmayan bir görüntüye yol açar. Bu dönemde tedavi edilmeyen diş bozuklukları, ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar- genel sağlık problemlerine yol açabilir. Bu nedenle süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeksizin mutlaka tedavi edilmelidir.

+ - Şarjlı diş fırçası faydalı mıdır?

Yapılan araştırmalar, elektrikli diş fırçalarının manuel diş fırçalarına göre daha fazla plak ve diş eti iltihabını azalttığını göstermiştir. Üç aylık kullanımdan sonra plak yüzde 21 ve diş eti iltihabı yüzde 11 azaldığı gözlemlenmiştir. Elektrikli diş fırçaları işin çoğunu sizin için yapar

+ - Amalgam dolguların zararlı olduğu söyleniyor, kompozit dolgu ile değiştirmeme gerek var mı?

Her dolgunun belli bir klinik ömrü vardır, bu ömür hastadan hastaya ağız hijyenine bağlı olarak farklılık göstermektedir. Eğer amalgam dolgudan estetik dışında bir şikayetiniz yoksa ( ağrı, sızlama, kırık, çatlak ) değiştirilmesine gerek yoktur. Estetik açıdan dişiniz ile aynı renkte olmadığından veya gülümsediğinizde sizi rahatsız ediyorsa beyaz kompozit dolguyla değişimi yapılabir.

+ - porselen venerler renk değiştirir mi?

Porselen yada zirkon destekli porselen kaplamaların dış yüzeyi cilalı olduğu için  renkleşme gibi bir durum söz konusu değildir. Fakat bu yapılan uygulamalar ne olursa olsun Ağız ve Diş bakımlarımızı düzenli olarak yapmaya devam etmeliyiz.

+ - diş beyazlatma zararlı mıdır?

Diş beyazlatma hekim tarafından uygulandığı ve kontrollerinin doğru yapıldığı taktirde diş üzerinde kalıcı hiç bir zararı yoktur.

Diş üzerinde 2-3 tonluk bir renk açılması olur. Bu esnada kısa sureli bir hassasiyet olması muhtemeldir. 24 saat içerisinde eski haline döner, kalıcı olarak bir zararı ya da yan etkisi bulunmaz.

+ - Dişlerimden memnun değilim , hiç gülemiyorum .Ne yapabilirim ?

Günümüzde dış görünüşten daha çok diş görünüşü önemli olduğunu söyleyebiliriz. Sağlık ve estetik açıdan dişlerin görüntüsü insanlara özgüven kazandırdığını biliyoruz. Bu sebeple dünyada sosyal medya da ve görsel medya da öncelikli paylaşımlar araşında Diş Estetiği, Gülüş Tasarımı, Hollywood Gülüşü gibi konuları daha çok görmek mümkün.

     Dişlerin arasındaki boşluklar, Çapraşıklar birçok insanın ifadelerinde olumsuz mimik hareketleri olmasına sebep olmaktadır. Hekimlerimizn yepyeni bir Gülüşe kavuşturdukları hastalarına bir çok tedavi yöntemi uygulayarak ağzınızı kapatmadan gülebilirsiniz.

     Ortodonti tedavisi çapraşıklık tedavisi yöntemidir. Bunun yanında kozmetik diş hekimliği uygulamaları olan Lamina porselen kaplamalar , zirkonyum porselen kaplamalar, E-Max kaplamalar, Bonding uygulamaları gibi birçık diş estetiği uygulamaları ile hem harika bir gülüşe hemde kaybettiğiniz özgüveninize kavuşabilirsiniz.